9 Ocak 2016 Cumartesi

Film: The Lobster


Tavsiye üzerine gittiğim filmler genellikle hüsranla sonuçlanmıyor. Bu filmde onlardan biri… Aynı hafta “Star Wars: The Force Awakens” da izleyince biraz daha aksiyonu az, farklı bir alanda film iyi geldi. The Lobster, bir distopya öyküsü. Kısaca spoiler vermeden konusundan bahsedeyim:

 “Bekar olmanın, yasadışı olduğu bir toplum tipi. Yalnız kalmış, ilişkisi olmayan insanların bir bakıma tutukluluk hali gibi, otele yerleştirdikleri bir düzen anlatılıyor. Yalnız birey, 45 gün içerisinde bir ilişkiyi başaramazsa, kendinin de seçtiği bir hayvana dönüştürülüyor. Ayrıca otellerde insanlar belirli aralıklarla bekar insan avına çıkartılıyor.”

 Kısaca öykü böyle başlıyor da diyebilirim.

 Kara mizah olarak adlandırılabilecek yapımda toplumların tek tip insan yaratma çabalarına ciddi bir eleştiri var. İnsanların bu tek tipleşme karşısında verdiği tepkiler de hem mizahi yönden hem de acı yönleriyle işlenmiş. Bu yüzden zaman zaman acı olana gülerken de bulabiliyorsunuz kendinizi… Son olarak bazı filmler vardır ki film bittikten sonra günlük yaşama döndüğünüzde, sıklıkla referans gösterirsiniz. Filmle ilgili konuşmaktan kendinizi alamazsınız. Sanırım The Lobster da onlardan biri…

 İyi Seyirler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder